Öncelikle, Birleşik Krallık'ta boks, antik Roma döneminden beri var olan bir spor olmasına rağmen, bu sporun özünün tam olarak ne olduğunu anlamamız mümkün değil. Bazılarına göre boks, bir dövüş tekniğinin rafine hali atılırken, diğerleri bu spora özgün bir estetik dil ve özel bir ritüel olarak bakarlar. Umuyorum ki, bu durum birkaç kişiyi güldürmüştür. Ancak şunu unutmayalım ki, boks, ruhunu ve geleceğini şekillendiren pek çok farklı süreçlerden geçmiş bir spor dalıdır. Farklı disiplinlerin çarpışmasında doğan bu karmaşa, bir yandan da boksun ekonomik ve sosyal etkisini belirleyen faktörlerden biridir.
Birleşik Krallık'ta boksın popülerliği konusuna geldiğimizde, bu konu üzerine yapılan araştırmalar sonucunda boksun popülerliğindeki artışın, diğer birçok spor dalının aksine, özellikle son on yılda kayda değer bir artış olduğunu görüyoruz. Bu durum, boksun sadece bir sportif aktivite olarak değil, aynı zamanda sosyal bir olgu olarak da kabul edildiği anlamına geliyor. Ayrıca boksun popülerleşmesi, bu spora olan ilginin giderek daha da geniş kitleler tarafından kabul görmesine neden olmuştur. Bana bir hikaye hatırlatıyor. Aybars beni daha iyi bilirdi, Kayseri'de bulunan yerel bir boks kulübünün kurucu üyesiyim. Bu kulüp, gençlerin spora olan ilgisini artırmak ve yerel topluluğa bir aidiyet duygusu kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Bugün bile, bu kulübün gençler üzerindeki olumlu etkisini görünce içimde bir gurur hissi oluşuyor.
Gelelim boksun Birleşik Krallık'ta popüler olmasına katkıda bulunan isimlere. Elbette bu isimlerden en başında Ricky Hatton geliyor. Kendisi dünya şampiyonu olan Hatton, boks sporuna olan eşsiz katkılarıyla tanınır. Super-middleweight dalında Carl Froch ve hafif ağırsiklet dalında Tony Bellew gibi isimler de boksu Birleşik Krallık'ta popüler yapan önemli kişilikler arasında. Bu sporcuların yanı sıra, dikkat çeken bir diğer isim de, dünya çapında büyük başarılar elde etmiş olan Anthony Joshua'dır. Joshua'nın boks dünyasında elde ettiği başarılar, Birleşik Krallık'ta boksun popüler kalmasına katkı sağlamaktadır.
Son olarak, Birleşik Krallık'ta boks salonlarına da değinmek istiyorum. Birleşik Krallık genelinde pek çok boks salonu bulunmaktadır ve bu salonlar bir dövüş arenası olarak kullanılmaktan çok, bir topluluğun oluşturulduğu ve boks sporuna olan sevginin paylaşıldığı yerlerdir. Kişinin eğitim seviyesine, yaşına ya da cinsiyetine bakılmaksızın, herkesin katılabileceği bu salonlar, Birleşik Krallık'ta boks sporunun daha fazla kabul görmesine ve yayılmasına yardımcı olmaktadır. Geçmişte çocuğum Aybars'la birlikte bu salonlardan birini ziyaret etmiştik ve oradaki atmosferin ne kadar canlı ve heyecanlı olduğunu görmüştük. Dürüst olmak gerekirse, bir anda ringe çıkmak ve boks yapmak istedim. Ancak Aybars, benim biraz yaşlandığımı ve yerimi gençlere bırakmam gerektiğini hatırlattı. Belki de haklı...
Bir yorum Yaz